KURAN'I KERİM TÜRKÇE MEALİ
(ELMALILI MUHAMMED HAMDİ YAZIR)
70-MEARİC:
1 - Bir isteyen, olacak azabı istedi.
2 - Kâfirler için onu savacak yok.
3 - O, derece ve makamların sahibi Allah'tandır.
4 - Melekler ve Ruh miktarı ellibin yıl süren bir gün içinde ona çıkar.
5 - O halde güzel bir sabır ile sabret.
6 - Çünkü onlar onu uzak görürler.
7 - Biz ise onu yakın görüyoruz.
8 - O gün gök erimiş bir maden gibi olur.
9 - Dağlar da atılmış renkli yün gibi olur.
10 - Dost dostun halini soramaz.
11 - Birbirlerine gösterilirler. Suçlu o günün azabından kurtulmak için fidye vermek ister; oğullarını,
12- Eşini ve kardeşini,
13 - Kendisini barındıran, içinde yetiştiği tüm ailesini,
14 - Ve yeryüzünde bulunanların hepsini ki, tek kendini kurtarabilsin.
15 - Hayır, o alevlenen bir ateştir.
16 - Derileri kavurur, soyar.
17 - Çağırır, sırtını dönüp gideni,
18 - Mal toplayıp kasada yığanı,
19 - Doğrusu insan dayanıksız ve huysuz yaratılmıştır.
20 - Kendisine kötülük dokundu mu sızlanır.
21 - Kendisine hayır dokundu mu cimrilik eder.
22 - Ancak namaz kılanlar bunun dışındadır.
23 - Onlar ki namazlarını sürekli kılarlar.
24 - Onların mallarında belli bir hak vardır,
25 - Hem isteyen için, hem de istemekten utanan yoksul için.
26 - Onlar ki ceza gününü tasdik ederler.
27 - Rablerinin azabından korkarlar.
28 - Çünkü Rablerinin azabından emin olunmaz.
29 - Onlar ki ırzlarını korurlar.
30 - Ancak zevcelerine ve cariyelerine karşı hariç. Çünkü onlara yaklaştıklarında kınanmazlar.
31 - Bundan ötesini isteyenler, var ya işte onlar haddi aşanlardır.
32 - Onlar emanetlerini ve ahitlerini gözetirler.
33 - Şahitliklerinde dürüsttürler.
34 - Namazlarına devam ederler.
35 - İşte bunlar cennetlerde ağırlanırlar.
36 - Şimdi ne oluyor o inkâr edenlere ki, sana doğru boyunlarını uzatarak koşuyorlar:
37 - Sağdan ve soldan bölük bölük.
38 - Onlardan herbiri, bir nimet cennetine sokulacağını mı umuyor?
39 - Hayır, biz onları bildikleri şeyden yarattık.
40 - Artık o doğuların ve batıların Rabbine yemine ne gerek, elbette bizim gücümüz yeter.
41 - Onları kendilerinden daha hayırlı olanlarla değiştirebiliriz ve bizim önümüze geçilmez.
42 - O halde bırak onları, kendilerine vaad edilen günlerine kavuşuncaya kadar dalıp oynayadursunlar.
43 - O gün kabirlerden hızlı hızlı çıkacaklar, sanki putlara gidiyorlarmış gibi fırlayacaklar.
44 - Gözleri düşük, kendilerini bir alçaklık saracak da saracak. İşte onlara vaad edilen gün, o gündür.